Terimsel olarak İngilizce’den geçen ‘’No mobile phobia’’ dilimizde Nomofobi olarak yerleşmiştir ya da telefondan uzaklaşamamak, son zamanlarda en sık rastlanan hastalık diye bilinmektedir.
Uzman Dr. Rukiye Tekdemir, ‘’Nomofobi aslında yeni bir terim, kişilerin sosyal medyaya daha doğrusu cep telefonuna aşırı bağımlılık hissetmesidir. İletişim kurmada sürekli iletişim halinde durabilmelerini sağlamak amacıyla devamlı telefondan irtibat kurmaya çalışması ve telefondan uzaklaşamama anlamına gelir. Hayatının merkezine cep telefonunu koymuş ve kesintisiz irtibat halinde olmayı, online olmayı ve ulaşılabilir olmaya gereksinim duyarlar, bunu sürdürmeye de Nomofobi denir’’ dedi.
Madde bağımlılığı gibi Nomofobi
Teknoloji geliştikçe ve zaman değiştikçe yeni yeni hastalıkların ortaya çıkmasına değinen Dr.Tekdemir, ‘’ Biz böyle vakalarını çok görüyoruz. Aslında kişilerin çocukluk çağına inmemiz gerekirse yetiştirilme tarzı, aile arası ilişkilerin zayıflığıyla da alakalı bir durum. Bunlara bağlı olarak kişilerde ödül merkezi vardır. Bu ödül merkezini doyurabilmek için sürekli mutlu olabilmek için uğraşlar içine girerler. Bu yüzden de bu bir bilgisayar, telefon ya da oyun olabilir. Bunun dezavantajı, en genel tanımıyla internet bağımlılığı dediğimiz kişilerde ödül olarak doyurabilmek amaçlı uzun süreli cep telefonda aktivitelere girerler. Sadece o hazzı alabilmek için. Bir süre sonra bu yoldan mutlu oldukları için bu yola başvururlar. Nasıl ki bir insan, madde bağımlılığı kullandığında bir mutluluk duyar. Ve bunu her seferinde daha fazla fazla alır. Nomofobi dediğimiz şey de öyledir. Kişi sosyal ortamdan dışlanmıştır, izole edilmiştir ya da keyif alamaz ama bir bakar telefondan keyif alır. Tıpkı madde bağımlıları gibi daha fazla yapmak ister ve her seferinde dozu arttırır. Cep telefonunda olduğu süre zamanla artar’’ söyledi.
Tekdemir, Nomofobi belirtilerini şöyle sıraladı; ‘’Bu insanlar cep telefonunu kaybettiklerinde, unuttuklarında ya da şarjı bittiklerinde kaygı, huzursuzluk, korku, endişe, bunaltı hissederler. Fiziksel belirtileri yaşarlar. Bazen bir çarpıntı bazen ellerde titreme de olabilir.’’
Fiziksel ve ruhsal tedavi yöntemleri mevcut
Kişiye göre değişen yöntemler uyguladıklarını kaydeden Tekdemir,’’ Bağımlılık 18-26 yaş arası yoğun olarak gözlemleniyor. Eğer altta yatan bir psikiyatrik problemi varsa, öncelikli olarak o problemi çözmeye çalışıyoruz. Birincisi, psikiyatrik problem ilk önce bunu değerlendiriyoruz. İlaçla ya da konuşma yöntemiyle uyguluyoruz. İkinci olarak, çevresel nedenlerden dolayı bu yola girdiyse, özellikle ailelere eğitim verebiliyoruz. Üçüncüsü ise, davranışsal olarak da ortaya çıkıyor. Gözlem altına alarak kontrol ediyoruz. Nomofobi vakalarımız çok fazla ve Konya’da bunun için bir saha çalışması yok. Ancak metropollerde çok fazla tarama yapılıyor’’ diye konuştu.
Yorumlar
Yorum Gönder